Sevgi ve tutkuyla inşa edilen yapılar öne çıkacaktır.
2013-01-02
Cansu Ekmekçioğlu ile Babel Kafe söyleşisi
Kentler bedenlerimizin yaşayan, büyüyen, çoğalan ve ölen uzantılarıdır. Her kentin bizim ruhumuza bağlanan bir ruhu vardır. Kimini severiz, kimini ise sevmeyiz. Duyularımız her kentte fiziksel olarak bulunmamızdan ötürü anımsadığımız zevkler ayırt etmeye yöneltir. Mimari bu deneyimin ayrılmaz bir parçasıdır. Sıra dışı bir proje bize günlük kullanımıyla ilham vermeye müsait hale gelebilir. Sevgi ve tutkuyla yapılan binalar, mimarinin etkisiyle kendimizle özdeşleştirdiğimiz kentlerde, her zaman öne çıkmakta ve bizim yüreğimize dokunmaktadır. Onların kalıcılığı dönüşümün daha üstün amaçlara hizmet ettiği bir bağlamla iletişim sağlayacaktır.